"İyice yarmagül oldun, az ye be kızım. Hatta az iç. Bu hafta pazara gidelim de biraz ot çöp alalım, kepekli ekmek de. Öğlen okulda da saman krakeri yiyim bari! Böyle böyle 3 kilo veririm 3 haftaya." diye başladığım hiçbir diyetten 3 kilo daha almadan çıkamadım da;
"Aaa! Başlarım diyetine. Ver bi 50'lik. Panpa dönüşte de birer yarım ekmek kokoreçle gecemizi şenlendirek! Sen çekmecedeki gofretleri yemiş miydin? Bi de patates kızartması ver canım sen ortaya. Ketçap mayonez de getir. Tuzlu fıstık da getir. Mısırı sonra alırız. Bu da bitmiş hadi dolduruver..." günlerimin dibinde gece yatağa yattığımda ruhumu saran vicdan azaplarından mi bilmem, kilo veriyorum ya arkadaş ben.
Önemli olan yeme içmeyi değil vicdanı yönetmekse; bütün bu diyetisyenler, spor salonları, kadın programları niye?
Al işte, bunlar hep Amerikan oyunları, mossad ajanları! Adamlar midemize girmiş, bizimkiler para sayma makinesi,ayakkabı kutusu gizemi peşinde!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder