27 Eylül 2013 Cuma

dna'ma tükürsem ne fayda?

bu yaz-boz işlerine malum yerde başladım. evveliyatı da vardı elbet lakin "saçmalıyorum bir de üşenmeden okuyor insanlar" idrakım belirttiğim şekilde vuku buldu şahsımda.

ziyadesiyle uyumlu, her düşünceye saygılı, pek anlayışlı biri olabilirdim; genlerim müsaitti buna ancak pek acıklı bir şekilde olamadım. bilmem ne sebeple kardeşçeğizime giden tüm iyi niyetli ve becerikli genler bana selam bile vermeden yol almışlar. nerde var bi lanet gen, nerde var bi sinir bozucu huy toplanmışlar dna'mın mahalle kahvesinde batağa, orada karar verip artık bu boş işleri bırakıp adam olmaya, beni bulmuşlar sanki o anda bu gazla, çöreklenmişler ikili sarmalıma!

o kadar da bi ibretlik insanım! özel falan değilim haşa, kendimi farklı kılmak gibi manasız bir amacın peşinde koştuğum da sanılmaya! ibret kısmı bu seçilmiş uyumsuz ve huzursuz genleri olanca mükemmelliğiyle taşımamda!

ben bunu anlatmayacaktım halbuki! çok başka bir amaçla çıkmıştım yola; ama dedim ya, zaten şuursuzluğum işte tam böyle konularda vuku bulmakta. ek-fiil anlatmak için çıktığım yola evrimle nokta koyabiliyorum mesela. işte tam şu anda olduğu gibi hiçbir vakit bilemiyorum ben nasıl sürüklendim taaa oralara.

ne diyordum, ha yaz-boz işleri...

blog olayı mükemmel oldu mesela. zira makul bir kitleye dökmekteyim içimi. söyleyemeyip yazabildiğim nice şeyi perdeleme derdim yok burda. dert kimsenin okumayacağı bir kağıda döküldüğüne, dökülmesinin manası olmuyor zira. birileri seni anlamadan dökmüş olamıyorsun içindeki zehri. zehri dökmek için seçici davranabileceğim bir alan yaratmış olmam aslında tam manasıyla bu blogsal mesele. nasılsa "aaa, bakalım nolmuş, kocasıyla arası mı bozuk? ohhh, zaten evlendiğine şaşmalı." insanı üşenip okumayacak ne saçmaladım acaba diye!

kınayacak hısım akraba-i tarikattan, minik beyinli tanışlardan, iptidai ve iktidarsal salaklardan uzakta savuruyorum kendimce, perdesizce, incelikli olmaya çalışmaksızın ne varsa dilimde.

deborah o kadar da kötü bir seçim yapmamıştı. niye çekip aldınız onu karanlığınıza? aydınlık herkes için aynı olmak zorunda mı, somut gerçeklerin kime ne faydası var allah aşkına?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder