bayramda babaanne evindeysen, o kahvaltıda yok yoktur. "ben yahni sevmem." deme hakkın hele hiç yoktur. tok olamazsın, toksan da yememezlik yapamazsın, ağzını ayırıp etrafa bakınırken bir anda ağzına tıkıştırılan salata suyuna banılmış ekmekle ayılırsın. gaflette bulunup "şu yok mu ki" dediğin an koşmaya başlayan babaanneyi hiçbir şekilde durduramazsın. yoksa da yaratır, gider marstan alır, inanamazsın. 30 yaşındaki torunundan, 11 aylık torununa kadar tek tek verdiği bayram harçlıklarına asla "yahu ben çalışıyorum kaç senedir, ne harçlığı babaanne." falan diyerek karşı çıkamazsın.
her ağrının sevgiyle azalabildiği mucizesine yine tanık olur, gözlerinin dolmasına engel olamazsın. dünyanın en sevgi dolu dedesiyle neredeyse otuz yaşına girecek olmanın, hala aynı çatı altında o bayram sabahı kahvaltısını yapmanın, bir de o sofrada "nil" ile olmanın tanrının ne büyük bir hediyesi olduğunu en derinde hisseder, bir bayramın daha güzel olabilme ihtimaline inanamazsın.
mutlu bayramlarınız olsun. evleriniz hep sevdiklerinizle, hep o çocukluğumuzun huzurlu neşesiyle dolsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder